Introduction
Horseshoe kidney is the most common type of renal fusion anomaly and mostly occurs at the lower poles, also collecting system and ureters generally protected. We aimed to share our experience about a case of horseshoe kidney with upper pole fusion accompanied with spinal deformity, neurogenic bladder and vesicoureteral reflux (VUR).
Case
Six month girl who had undergone meningomyelocele operation and ventriculoperitoneal shunt insertion, was referred to the pediatric nephrology clinic for urological examination. She was treated due to the uriner system infection. In physical examination she had scoliosis and an incision scar on the lumbosacral region. Ultrasonographic (US) examination of both kidneys was normal. Voidingcystourethrography was performed due to urinary tract infection and possible bladder problems; showed bilateral grade III VUR. Urodynamic evaluation consisted with flask neurogenic bladder. DMSA scan determined upper pole renal fusion with normal parenchyma so patient diagnosed with reverse horseshoe kidney. Prophylaxis and clean intermittent bladder catheter were initiated. In 11 months of follow-up patient had been treated for febrile urinary tract infection at once.
Conclusion
Ultrasonography is a non-invasive, radiation-free method to diagnose horseshoe kidneys, in case anatomical deformity such as scoliosis could be created difficult with US. Among these, scintigraphic examination could have an importance. We advocated that clinicians should be eager to make further investigation in clinical suspicion.
Giriş
At nalı böbrek, böbreğin en sık görülen füzyon anomalisidir. Olguların çoğunda böbrek füzyonu alt polden olmakta, toplayıcı sistem ve üreterler genellikle korunmaktadır. Bu yazıda, spinal deformitenin eşlik ettiği,üst polden birleşen at nalı böbrek ile nörojenik mesane ve bilateral vezikoüreteral reflü(VUR) tanılarıyla izlenen olgu ile ilgili deneyimimizi aktarmayı amaçladık.
Olgu
Meningomiyelosel operasyonu ve ventriküloperitoneal şant yerleştirilmesi öyküsü olan 6 aylık kız olgu ürolojik açıdan incelenmesi amacıyla çocuk nefroloji polkliniğine yönlendirildi. Öncesinde idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle tedavi edildiği belirtildi. Fizik bakısında lumbosakral bölgede insizyon skarı ve skolyoz saptandı. Üriner sistem ultrasonografisinde böbrekler normal olarak değerlendirildi. İYE öyküsü ve nörojenik mesane olasılığı nedeniyle yapılan miksiyosistoüretra grafide bilateral evre III VUR ve nörojenik mesane saptandı. Ürodinamik inceleme flask nörojenik mesane olarak değerlendirildi. DMSA incelemesinde her iki böbreğin üst polden birleşik olduğu, parankimal etkilenme olmadığı saptandı ve olgu ters at nalı böbrek olarak değerlendirildi. Profilaksi ve temiz aralıklı kateterizasyon başlandı. Bu şekilde yönetilen olgu, izleminin 11. ayında olup bu süreçte sadece 1 kez ateşli İYE nedeniyle tedavi edildi.
Sonuç
At nalı böbrek tanısı konulmasında US non-invaziv, radyasyon içermeyen bir tetkik olmasına rağmen skolyoz gibi vücut deformiteleri, US ile tanı koymada zorluklar yaratabilmektedir. Bu olgularda sintigrafik inceleme önem arz etmektedir. Ayrıca, at nalı böbrek patolojisine eşlik edebilecek sorunlar açısından klinik şüphe varlığında ileri tetkik yapılmasını savunmaktayız.