Objective: In the human fetus, an increased lactate level can is anticipated due to hypoxia and stress. Thiol-disulfide homeostasis is essential for the body to maintain effective antioxidant defense mechanisms. We showed the relationship between thiol-disulfide homeostasis and lactate levels in newborns without fetal distress.
Methods: In this prospective study, the participants were grouped according to the mode of delivery: Vaginal delivery group (n=21) and cesarean group (n=39). Serum samples were collected from the cord blood and pH, base excess, lactate levels and thiol-disulfide homeostasis in cord blood were determined in both groups of newborn. Cut-off values for lactate were taken as 4 mmol/L. Above this value is defined as a high lactate level. Infants were also divided into two groups according to lactate levels as group I: lactate levels more than 4 mmol/L and group II: lactate levels ≤4 mmol/L.
Results: Birthweight, gestational age, the first minute and the fifth minute Apgar score were having no difference in both groups. There were significant correlations between lactate levels and cord blood native thiol (r=-0.461 and p<0.001), lactate levels and cord blood total thiol (r=-0.453 and p<0.001).
Conclusion: High lactate levels are multifactorial and usually indicate impairment of tissue perfusion. Our study is one of the rare studies on this subject; it was shown that lactate levels showed were significantly correlated with cord blood native thiol and total thiol. The related parameters might be new markers for the diagnosis of tissue hypoxia in newborn.
Amaç: Yenidoğanlarda hipoksi ve stres durumunda laktat düzeyi yükselmektedir. Tiyol ise hücrelerde herhangi bir oksidatif stres durumunun oluşumunu önlemede kritik role sahip organik bir bileşiktir. Fetal distress bulgusu olmayan ve farklı doğum şekilleri ile doğan term yenidoğanlarda yeni bir oksidatif stres parametresi olan tiyol-disülfit dengesinin laktat düzeyi ile ilişkisini göstermeyi amaçladık.
Yöntem: Bu prospektif çalışmaya canlı doğan 60 term yenidoğan bebek dahil edildi. Term yenidoğanlar doğum şekline göre vajinal doğum (VD; n=21) ve sezaryen doğum (SD; n=39) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Doğumu takiben umblikal korddan alınan kan örneğinde kan gazı parametreleri ve tiyol-disülfit dengesi analiz edildi. Yenidoğanlar laktat düzeyine göre de, laktat >4 mmol/L ve laktat ≤4 mmol/L olarak iki gruba ayrılarak subgrup analizi yapıldı.
Bulgular: Doğum ağırlığı, gebelik haftası, Apgar skoru her iki doğum grubunda benzerdi. VD grubunun laktat, nativ tiyol, total tiyol, disülfit ve albumin düzeyleri SD grubuna göre istatiksel olarak anlamlı yüksekti. Laktat düzeyleri ile kordon kanı disülfit (r=0,408 ve p<0,001) arasında pozitif korelasyon, kordon kanı pH (r=-0,461 ve p<0,001) ve baz açığı (r=-0,471 ve p<0,001) arasında negatif korelasyon tespit edildi. Laktat >4 mmol/L olan subgrupta disülfit düzeyi anlamlı olarak yüksek saptandı.
Sonuç: Bu çalışma kordon kanında laktat düzeyi ile tiyol-disülfit homeostazı arasında anlamlı bir korelasyon olduğunu gösteren alanındaki az çalışmadan biridir. Tiyol-disülfit parametreleri ve özellikle laktat ile pozitif korelasyonu saptanan disülfit düzeyi, yenidoğanlarda oksidatif stresin değerlendirilmesinde alternatif bir biyobelirteç olarak kullanılabilir.