Objective: Suicide attempts and related processes are a serious problem worldwide. Initial evaluation of patients who have attempted suicide is usually performed in the emergency department (ED). In this study, we examined the characteristic features of these cases.
Methods: The study was conducted with patients aged 18 years who were evaluated for suicide attempt over a one-year period in the ED of a comprehensive urban hospital. The data of the cases were retrospectively scanned through the electronic medical record system. The data obtained for each patient were systematically recorded in report forms and analyzed at the end of the study.
Results: In the study, 241 suicide attempt cases with a mean age of 30 (interquartile range: 22-37) were examined, and 167 (69.3%) of them were women. Of the patients, 170 (70.5%) were between the ages of 18 and 35, and 113 (46.9%) had primary education. Of the suicide attempts, 81.7% were self-poisoning with multiple drug ingestion. It was determined that 41.5% of the applications were made between 18: 00 and 00: 00. Of the patients, 142 (58.9%) were discharged after ED follow-up. ED follow-up could not be completed for 67 (27.8%) patients who refused treatment. Of the remaining patients, 15 (6.2%) were transferred to the intensive care unit and 14 (5.8%) to the inpatient service. A total of 3 (1.3%) patients who died after a suicide attempt were male and used the hanging method.
Conclusion: Most patients who attempted suicide were young women who were primary school graduates and poisoned by ingesting multiple drugs. Most suicide attempts are unsuccessful, but mortality is quite high in those who use the hanging method. Because patients who attempt suicide tend to leave the ED before their follow-up is completed, precautions should be taken.
Amaç: Özkıyım girişimi ve ilişkili süreçler dünya genelinde önemli bir sorundur. Özkıyım girişimi olan hastaların ilk değerlendirmesi genellikle acil servislerde yapılmaktadır. Çalışmada, bu olguların karakteristik özelliklerinin incelenmesi amaçlandı.
Yöntem: Araştırma kapsamlı kentsel bir hastanesinin acil servisinde bir yıllık bir periyotta özkıyım girişimi sebebiyle değerlendirilen 18 yaş ve üstündeki hastalar ile gerçekleştirildi. Olgulara ait veriler hastane elektronik medikal kayıt sistemi üzerinden geriye dönük olarak tarandı. Her bir hasta hakkında elde edilen veriler olgu rapor formlarına sistematik olarak kaydedildi ve çalışma sonunda analiz edildi.
Bulgular: Araştırmada yaş ortalaması 30 (çeyrekler arası aralık: 22-37) olan toplam 241 intihar girişimi olgusu incelendi ve bunların 167’si (%69,3) kadındı. Hastalardan 170’i (%70,5) 18-35 yaş aralığındaydı ve 113’ünün (%46,9) ilköğretim düzeyinde eğitimi vardı. İntihar girişimlerinin %81,7’si aşırı dozda çoklu ilaç kullanımı şeklinde kendini zehirleme idi. Başvuruların 100’ünün (%41,5) 18: 00 ile 00: 00 saatleri arasında yapıldığı tespit edildi. Hastalardan 142’si (%58,9) acil servis izlemi sonrasında taburcu edildi. Önerilen tedavileri reddeden 67 (%27,8) hastanın acil servis takibi tamamlanamadı. Geriye kalan hastalardan 15’i (%6,2) yoğun bakıma ve 14’ü (%5,8) yataklı servise nakledildi. Özkıyım girişimi sonrası hayatını kaybeden (özkıyım eylemi gerçekleşen) toplam 3 (%1,3) hasta aşı yöntemini kullanan erkek hastalar idi.
Sonuç: Özkıyım girişiminde bulunan hastaların çoğunluğunu yüksek dozda ilaç içen ilköğretim mezunu genç kadınlar oluşturmaktadır. İntihar girişimlerinin çoğu başarısız olmakta ancak aşı yöntemini kullananlarda mortalite oldukça yüksektir. Özkıyım girişiminde bulunan hastalar takipleri tamamlanmadan acil servisi terk etme eğiliminde olduklarından buna yönelik önlemler alınmalıdır.