Böbrek biyopsilerinin histopatolojik profili: tek merkez, dört yıllık deneyim
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Klinik Araştırma
CİLT: 28 SAYI: 3
P: 181 - 186
2018

Böbrek biyopsilerinin histopatolojik profili: tek merkez, dört yıllık deneyim

Anatol J Gen Med Res 2018;28(3):181-186
1. İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji Laboratuvarı, İzmir
2. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Nefroloji Bölümü, İzmir
3. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Hastalıkları Nefroloji Bölümü, İzmir
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 16.10.2018
Kabul Tarihi: 18.12.2018
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Özet

GİRİŞ ve AMAÇ

Türkiye’de böbrek hastalıkları ile ilgili epidemiyolojik, klinik ve histopatolojik araştırmalar çok sınırlıdır. Bu çalışma …………..Eğitim ve Araştırma Hastanesi patoloji laboratuvarında değerlendirilen böbrek biyopsilerinin histopatolojik profilini incelemeyi amaçlamıştır.

YÖNTEM ve GEREÇLER

Bu retrospektif tanımlayıcı araştırmada, tek merkezde 2014- 2018 yıllarında yapılan 506 böbrek biyopsisi arşiv bulguları üzerinden değerlendirildi. Patolojik değerlendirme için yeterli olarak kabul edilen olguların direkt immünfloresan (DIF) ve ışık mikroskopik düzeyde incelemeleri temel alındı.

BULGULAR

Erkek hastalar çoğunluktaydı (n=294, %58,1). Materyallerin %.60,7’si (n=307) nativ, %39,3’ü (n=199) transplant biyopsi özelliğindeydi. Olguların % 34,8’i (n=176) çocuk hasta, %65,2’si (n=330) erişkin hasta idi. Çocuklarda en sık izlenen patolojiler nonspesifik değişiklikler (n=33, %38,8) ve IgA nefriti (n=24, %28,2) iken, erişkinde membranöz glomerülonefrit (n=35, %15,8) ve nonspesifik değişiklikler (n=28, %12,6) idi. Hastalar 0 ile 81 yaş arasında olup, ortalama yaş 33±19,2 bulundu. Çocuk hastalarda ortalama yaş 12.8±4,2 iken erişkin hastaların ortalaması 43.8±15,1 idi.

TARTIŞMA ve SONUÇ

Bu çalışmada, nefrotik sendrom, proteinüri ve hematüri, nativ biyopsilerin önde gelen klinik belirtileriydi. Transplantasyon materyalleri erişkinlerde ve erkeklerde daha yaygındı, transplantasyon hastaları sıklıkla protokol biyopsileri olarak gönderildi. Elektron mikroskobisi yapılmadığı için saptanamayan FSGS veya MLH hastaları, spesifik olmayan bulgu kategorisine dahil edildi. MLH'li hastaların çoğunda biyopsi yapılmadığından gerçek insidansları hakkında doğru bilgi elde etmek çok zor gözükmektedir. Ülkemizde glomerulonefrit insidansını göstermek için daha iyi klinikopatolojik korelasyon, elektron mikroskobu değerlendirmesi ve geniş ölçekli çalışmalarda genetik analiz yapılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler:
Renal biyopsi, histopatolojik değerlendirme, glomerülonefritler