Özet
Amaç: Anti-insan lökosit antikorları (HLA) greft sağkalımında özellikle de böbrek nakillerin önemli bir role sahiptir. Nakil öncesinde oluşan anti-HLA antikorları, özellikle donöre spesifik antikorlar, akut ve kronik rejeksiyona sebep olabilir. Bu çalışmada, böbrek nakli olmuş hastalarda nakil öncesinde bulunan anti-HLA antikorlarının greft fonksiyonu, kaybı ve hasta sağkalımı üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: PRA (panel reaktif antikor) seviyeleri Luminex ve Flow sitometri gibi boncuğa dayalı yöntemlerle izlenmiştir. Hastaların nakil sonrası glomerular filtrasyon oranları (GFR) ve birinci, üçüncü ve beşinci yıllardaki greft kayıplarıyla hasta sağkalımları istatistiksel olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Bu çalışma, akrabadan nakil olan hastaların daha düşük anti-HLA antikor seviyelerine ve daha yüksek eGFR değerlerine sahip olduklarını göstermiştir. Akut rejeksiyon atağı (ARE) geçirmiş hastalar geçirmemiş hastalara göre daha düşük eGFR değerlerine sahiptir. Beş yıllık greft sağkalımı incelendiğinde, anti-HLA Sınıf I/II pozitif hastalarda ve negatif hastalarda sırasıyla %65.6±9.8 ve %86.5±3.2%, ARE pozitif ve negatif hastalarda ise sırasıyla %74.8±6.4% ve %84.3±2.6 olarak bulunmuştur. Greft ve hasta sağkalımı cox regresyon testiyle analiz edildiğinde, eGFR değerinin greft kaybının göstergesi olduğu belirlenmiştir (HR=0.843, p=0.00).
Sonuç: Bu çalışmada, anti-HLA antikor karakterizasyonuyla greft sağkalımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon bulunmamasına rağmen, anti-HLA sınıf I/II pozitifliği olan bütün hastalar ile ARE pozitif hastalarda en kısa greft sağkalımı gözlenmiştir. Nakil öncesinde ve sonrasında PRA testlerinin periyodik olarak yapılmasının önemi ve gerekliliği devam etmektedir.