Objective: To find out whether there is a benefit in aspirin prophylaxis for alleviating the adverse outcomes of preeclampsia even if it would not prevent the disease. Preeclampsia is one of the major complications of pregnancy, which has life-long consequences for the mother and the baby. For the past few decades, aspirin prophylaxis has taken attention as a prevention method. However, it does not ensure the prevention of the disease. This study investigated whether aspirin still has a beneficial effect in easing the clinic even if it does not prevent the disease.
Methods: This retrospective study includes 541 preeclamptic patients in a tertiary center. The patients were allocated into two groups: Those who took aspirin prophylaxis during pregnancy (study group) and those who didn’t (control group). Maternal clinical parameters, complications of preeclampsia, and fetal/neonatal outcomes were compared between the groups.
Results: No significant difference was found in clinical parameters suggesting preeclampsia with severe features. HELLP syndrome was significantly higher in the study group. Maternal complications like eclampsia, renal failure, pulmonary edema, disseminated intravascular coagulation, abruptio placenta, and transfusion of blood products didn’t differ between the groups. Neonatal outcomes were significantly worse in the study group.
Conclusion: In this study, aspirin was not found to improve maternal and neonatal outcomes in an already established preeclampsia clinic. However, the imbalance in maternal baseline risk profile remarkably affected the results. Future studies with larger sample sizes and groups with comparable risk profiles should be conducted.
Amaç: Hastalığı önlemese bile preeklampsinin maternal ve fetal olumsuz sonuçlarını hafifletmede aspirin profilaksisinin bir faydası olup olmadığının araştırılmasıdır. Preeklampsi, anne ve bebek için yaşam boyu sonuçları olan, gebeliğin en önemli komplikasyonlarından biridir. Aspirin, erken preeklampsiyi önlemede etkisi kanıtlanmış bir yöntem olarak klinik uygulamaya girmiştir. Ancak hastalığın önlenmesini garanti etmez. Bu çalışmada aspirinin hastalığı önleyemediği olgularda bile hastalığın maternal ve fetal kliniği iyileştirmede faydalı etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır.
Yöntem: Bu, üçüncü basamak bir merkezdeki 541 preeklamptik hastayı içeren retrospektif bir çalışmadır. Hastalar gebelikte aspirin profilaksisi alanlar (çalışma grubu) ve almayanlar (kontrol grubu) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Gruplar arasında annenin klinik parametreleri ve preeklampsinin komplikasyonları ile fetal/neonatal sonuçlar karşılaştırıldı.
Bulgular: Ciddi özellikler gösteren preeklampsiyi düşündüren klinik parametrelerde anlamlı farklılık saptanmadı. HELLP sendromu çalışma grubunda anlamlı olarak daha yüksekti. Eklampsi, böbrek yetmezliği, akciğer ödemi, yaygın damar içi pıhtılaşma, plasenta dekolmanı, kan ürünleri transfüzyonu gibi maternal komplikasyonlar gruplar arasında farklılık göstermedi. Çalışma grubunda neonatal sonuçlar anlamlı derecede daha kötüydü.
Sonuç: Bu çalışmada, preeklampsi gelişmiş olan hastalarda hastalığın aspirin profilaksisi altında gelişmiş olmasının maternal, fetal, neonatal sonuçları iyileştirdiği bulunamamıştır. Ancak maternal bazal risk profilindeki, ko-morbiditelerdeki dengesizlik sonuçları önemli ölçüde etkilemiştir. Gelecekte eşit risk profiline sahip gruplarla geniş örneklem sayılı çalışmalar yapılmalıdır.